Dev-ir için nasıl bir tanıtım yazısı yazsak diye düşünürken öncelikle blog nedir? sorusunu cevaplamak faydalı olacaktır dedik. Blog kişisel bir günlüktür. Günlük bir kürsü. Paylaşımcı bir ortam. Politik bir nutuk alanı. En son haberlerin çıktığı yer. Bir bağlantılar kolleksiyonu. Sizin kendi özel düşünceleriniz. Dünyadan hatıralar.Blogunuz sizin istediğiniz şey olur. Blogların milyonlarcası, her boyutta ve şekilde vardır ve hiçbir gerçek kuralları da yoktur. Basit olarak, blog bir web sitesidir ve buraya sürekli olarak bir şeyler yazarsınız. Blogger’ın hizmete sunulduğu 1999 yılından bu yana, bloglar web’i yeniden şekillendirdi, siyaseti etkiledi, gazetecilik piyasasını sarstı ve milyonlarca insanın kendi sesini duyurabilmesini ve diğer insanlarla iletişim kurabilmesini sağladı. İşte tam da bu düşüncelerle karar verdik biz dev-ir'e. Kişisel olarak kendimizi ifade etmek niyetindeydik; yazmak,aklımızda olanları yazabilmek- ama yazıp da buruşturup atmamak, paylaşmak,düşünmek,düşündürmek , yorumlamak , yorumlatmak,derdimizi anlatabilmeyi öğrenmek, bir anlamda etkileyebilmek-en azından söyleyerek ya da bazen bağırarak avaz avaz ...ve hoş arkadaş sohbetlerinin sonucu olarak dev-ir'de karar kıldık.. devir dev-ir devri
Obama mıdır sahi ya ? oladabilir, olmayadabilir.. ne oldum dememeli ne olacam demeli 'nin başarılı bir örneği eğer öyle ise , ama çok da bir önemi var mı geçmişinin o tartışılır bence..
adam şimdiye dek amerika başkanlık geleneklerini yıktı. bambaşka bir sosyolojik tabandan geliyor. o bakımdan anlamlı. kaldı ki arap-müslüman veya zenci kitleler için "hiçbir şey" ifade etmeyen politikaları hayatı geçireceğinden hiç şüphemiz yok.
"Amerika dış politikasını değiştirmek tankerin yönünü değiştirmekten zordur"
ki bırakın Amerikayı Türk dış politikasına baktığımızda =) günümüzde süregelen 'batıcılık' Osmanlı zamanına dayanıp 200-250 yıllık geçmişi olan bir temele dayanır. Yani günümüzde de Türkiyedde iktidar olan bir partinin izlediği politikalar ne şekilde birbirinden ne kadar farklı olur? bu üzerine düşünülmesi gereken bir noktadır.. akpnin karşısına görünürde daha farklı olması beklenen chp yi koyduğumuzda , ve ikisi arasındaki bir iktidar değişikliğinden bahsedersek , Türk dış politikası gerçektenn de çok daha onurlu hale gelebilecek mi ? Ya da iç siyasette de radikal diyebileceğimiz, ve böyle olması gerektiğini de düşündüğüm farklı politikalarla izlenebilecek mi ?? Amerika ile Türkiye'Nin bu anlamda karşılaştırılmasının çok da sağlıklı olduğunu düşünmemekle beraber ,Türkiye'deki politik değişikliklerin de belki bi tanker değil ama bir otobüs kadar zor olacağı kesindir..
ABD dış politikasını yayılmacı-saldırgan olarak niteliyorsan -evet- değişmesi mümkünsüzdür :)
Bana göre ABD'nin dış politikasını büyük ölçüde üçüncü dünya ülkelerinde yatırımı bulunan dev tröstler (şirket) belirliyor. İstenirse buna bir örnek vereceğim...
Kaldı ki Obama'nın bu şirketlerle işbirliği yapmaması için ortada herhangi bir sebep yok. Demokrat gelenekten gelmesine rağmen "Amerikan dini"ne bağlı bence.
Obama mıdır sahi ya ? oladabilir, olmayadabilir.. ne oldum dememeli ne olacam demeli 'nin başarılı bir örneği eğer öyle ise , ama çok da bir önemi var mı geçmişinin o tartışılır bence..
YanıtlaSiladam şimdiye dek amerika başkanlık
YanıtlaSilgeleneklerini yıktı. bambaşka bir
sosyolojik tabandan geliyor. o bakımdan
anlamlı.
kaldı ki arap-müslüman veya zenci
kitleler için "hiçbir şey" ifade
etmeyen politikaları hayatı geçireceğinden
hiç şüphemiz yok.
"Amerika dış politikasını değiştirmek tankerin yönünü değiştirmekten zordur"
YanıtlaSilki bırakın Amerikayı Türk dış politikasına baktığımızda =) günümüzde süregelen 'batıcılık' Osmanlı zamanına dayanıp 200-250 yıllık geçmişi olan bir temele dayanır. Yani günümüzde de Türkiyedde iktidar olan bir partinin izlediği politikalar ne şekilde birbirinden ne kadar farklı olur? bu üzerine düşünülmesi gereken bir noktadır.. akpnin karşısına görünürde daha farklı olması beklenen chp yi koyduğumuzda , ve ikisi arasındaki bir iktidar değişikliğinden bahsedersek , Türk dış politikası gerçektenn de çok daha onurlu hale gelebilecek mi ? Ya da iç siyasette de radikal diyebileceğimiz, ve böyle olması gerektiğini de düşündüğüm farklı politikalarla izlenebilecek mi ?? Amerika ile Türkiye'Nin bu anlamda karşılaştırılmasının çok da sağlıklı olduğunu düşünmemekle beraber ,Türkiye'deki politik değişikliklerin de belki bi tanker değil ama bir otobüs kadar zor olacağı kesindir..
ABD dış politikasını yayılmacı-saldırgan olarak niteliyorsan -evet- değişmesi mümkünsüzdür :)
YanıtlaSilBana göre ABD'nin dış politikasını büyük ölçüde üçüncü dünya ülkelerinde yatırımı bulunan dev tröstler (şirket) belirliyor.
İstenirse buna bir örnek vereceğim...
Kaldı ki Obama'nın bu şirketlerle işbirliği yapmaması için ortada herhangi bir sebep yok. Demokrat gelenekten gelmesine rağmen "Amerikan dini"ne bağlı bence.