Zaman Gazetesi, 4 Haziran 2009
dipnot: Kimi vatandaşın "ya bizi niye alsınlar", kimisinin "bu halde almazlar" gibisinden
yargıları genel gündem oldu AB konusunda. İnsanlar olaya bu açıdan baktı. Bu tepkiler
insanlarda bir tür savunma mekanizması olarak ortaya çıktı bana göre.
Avrupa Kıtasının tarihsel sınıf mücadelelerinden, iç savaşlarından, ülkelerarası paylaşım
savaşlarından beslenerek ortaya çıkardığı evrensel insan değerlerini ve onun sonucu olarak
Avrupa Birliği kurumunu hiçbir aklı başında yadsıyamaz. Fikir özgürlüğünü, etnik farklılıklara
hoşgörüyü ve sosyal refahı baz alan bu değerler silsilesi tüm ulusların dilediği, ve layık olduğu
değerlerdir. Sorun bu noktada başlıyor, medeniyet çizgisinin ötesine kayıtsız şartsız bu kurum
ile geçmeye çalışmak...
Tüm bunlara rağmen ülkemizdeki "aydın"ımsılar AB'ye sokulmayışımızın sebebini, kıtadaki Türk
veya Müslüman düşmanlığına bağlamaları akla ziyan bir tavırdır. Bakanın arkasında gizlendiği
sebeb de budur. Avrupa Birliği'nin sınırı olmasından değil... Teşekkürler