Hükümet meşrulaştırıyor!

Hükümet N.Ç. davasında tecavüzü onaylayan karara imza atan Yargıtay’ı değil başkalarını suçluyor. Aile Bakanı Şahin, basını suçlarken, AB Bakanı Bağış da kendilerinden önceki iktidarları suçladı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Yargıtay’ın N.Ç. ile ilgili verdiği kararda kesin karar vermediğini savunarak basının konuyu farklı yere çekmeye çalıştığını ileri sürdü. Egemen Bağış ise yıllardır iktidarda olduklarını “unutup”, “Muhalefet bu süreçteki payını unutmamalıdır” diyerek Yargıtay’ı değil muhalefeti eleştirdi. BDP Kadın Meclisi ise, “siyasal iktidarın yargı gücünü kullanarak tecavüzcüleri koruma yoluna gittiği”ne dikkat çekti.
Tecavüzcüleri koruyan zihniyet
BDP Kadın Meclisi, N.Ç. davasında Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin verdiği kararla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 2002 yılında 13 yaşında olan N.Ç.’nin fuhuşa sürüklendiğinin ve aralarında asker asker, memur, korucu, muhtar gibi birçok devlet görevlisinin olduğu 26 erkekle ilişkiye zorlandığının altı çizilerek, Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin yerel mahkemenin “N.Ç.’nin sanıklarla rızasıyla birlikte olduğu” yönündeki kararını onaması ve bu nedenle yerel mahkemenin sanıklara en az 5 yıl ceza öngören “15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak” suçundan ceza verilmesini yeterli bulması kararı eleştirildi. Aynı gerekçeyle sanıklar hakkındaki “rızasını alarak alıkoymak” suçunun zaman aşımından düşmesi yönündeki Mardin Ağır Ceza Mahkemesi kararında onaylandığının hatırlatıldığı açıklamada tecavüzcülerin hapisten kurtarıldığı belirtildi.
Bu zihniyeti anlamak mümkün değil
Uzun zamandır Türkiye’nin gündeminde olan ve kadın hakları savunucularının dikkatle izlediği bu davada mahkemenin adil olmayan, vicdanları yaralayan bu kararının adeta infial yarattığı ifade edildi. Açıklamada, “Yargıtay’ın onama kararıyla 13 yaşında küçücük bir kız çocuğunun kendisinden yaşça oldukça büyük erkeklerle rızasıyla birlikte olduğu ve kendine yapılanın farkında olduğu yargı tarafından kabul edilmiştir. Bu zihniyeti, mantığı, mantaliteyi anlamak mümkün değildir” ifadesi kullanıldı. 18 yaşından küçük olan herkesin çocuk olduğunun uluslararası hukukta da tespit edilmiş olduğuna ve BM Uluslararası Çocuk Hakları Bildirgesi’ne göre de çocukların her türlü şiddetten korunma hükmünün net olduğuna işaret edilen açıklamada, 9 yıldır iktidarda olan AKP iktidarının bu durumdan bizzat sorumlu olduğu belirtildi. Açıklamada, siyasal iktidarın yargı gücünü kullanarak kadına her tür şiddeti sonlandırmak yerine meşrulaştırma ve tecavüzcüleri koruma yoluna gittiğine dikkat çekildi.
Önemli olan yasa değil zihniyet değişikliği
Savaştan kaynaklı bölgede Kürt kadınlarının ve çocuklarının yaşadıkları travmanın yoğun olduğuna vurgu yapılan açıklamada, Kürt kadınlarının bugüne kadar yaptıkları “Tecavüz Kültürünü Aşalım Demokratik, Özgür Toplumu Yaratalım” ile “Kadın Kırımı Toplum Kırımıdır” adlı kampanyalarla itirazlarını dile getirdikleri ifade edildi. Yargının N.Ç. davasındaki kararla sınıfta kaldığına, tecavüz faillerini korumayı tercih ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu kararla tecavüzcüler açıkça korunmuşlardır, bununla birlikte failler daha çok devletin kamu görevlileri, bürokratlar, askerler, korucular olduğundan yargı erkinin koruması da daha görünür olmuştur” denildi. Kadına yönelik suçlarda her şeyden önce ciddi bir zihniyet sorunuyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekilen açıklamada, ne kadar yasa çıkarılırsa çıkarılsın zihniyet değişmedikçe aynı uygulamaların devam edileceği belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: “İstediğiniz kadar yasa çıkarın önemli olan zihniyetin değişmesidir. İşte AKP zihniyeti tecavüzcüleri koruyan zihniyeti.”
Çocuk olduğu görmezden gelindi
Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Sakine Esen Yılmaz da N.Ç. davasında Yargıtay’ın verdiği karara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yılmaz, açıklamada, bu kararla sanıklara en az 10 yıl ceza verilmesi gereken tecavüz suçundan değil, en az 5 yıl ceza öngören “15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak” suçundan ceza verildiğini belirten Yılmaz, kararın hem insan hakları hem de çocuk hakları açısından utanç verici olduğunu vurguladı. Yılmaz, Yargıtay’ın bu davada bir çocuğun olduğunu görmezden gelip, devletin askerlerini, memurlarını, korucularını kurtarmak adına verdiği kararın TCK’nin 103. maddesine (çocukların cinsel istismarı) aykırı olduğuna dikkat çekti. Yasanın, 15 yaşını tamamlamamış çocukları fiilin anlam ve sonucunu anlamayacak çocuk kategorisine soktuğunu ve bu çocuklara karşı işlenen fiilde de çocuğun rızası olup olmadığı aranmayacağını belirtti. Yılmaz, risk altındaki çocukları cinsel taciz ve tecavüz suçları karşısında korunmasını sağlayacak önlemlerin Yargıtay’ın verdiği kararla boşa çıkarıldığını belirterek, “Yargı süreci etkili ve sonuç alıcı şekilde işlememiş, adalet duygusunu inciten, vicdanımızı yaralayan bir karara imza atılmıştır” dedi.
AKP’den başka herkes suçlu!
N.Ç hakkında Yargıtay’ın verdiği karara ilişkin açıklama yapan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, konuyla ilgili sorumluluğunu görmeyerek kendilerinden önceki hükümetleri, yargıdaki statükoyu, muhalefeti kısacası kendileri dışındaki herkesi suçladı. Bağış, sorunun yargıdaki ve mevzuattaki bir sorun olduğunu iddia etti. Yasalardaki çarpıklıklara ve uygulamalara ilişkin yıllardır kendilerinin iktidarda olduğunu unutarak kendilerinden önceki sürece gönderme yapan Bağış, “Vuruşa vuruşa çekilenler yasaların labirentinde yüzlerce bubi tuzağı bıraktılar. Daha temizleyemedik. Reform çabalarımızı Meclis’te engelleyen muhalefet bu süreçteki payını unutmamalıdır.” şeklinde konuştu. Bağış, “Medya ve sosyal medyada bu haksız ve adaletsiz kararı hükümetimize mal etmeye çalışanları da kınıyorum.” dedi.
Bakandan Yargıtay savunması
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Yargıtay’ın N.Ç. ile ilgili verdiği kararda kesin karar vermediğini belirterek, basının konuyu farklı yere çekmeye çalıştığını ileri sürdü. Şahin, Yargıtay’ın verdiği kararın ardından yargı sürecinin devam ettiğini belirtti. Yargıtay’ın N.Ç. kararının basın aracılığıyla farklı yönlendirildiği ileri süren Şahin, “Bekleyelim. Kısmi iptaller vardır, biz kararımızı vermedik diyor” diyerek, Yargıtay’ı savundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder